ENGELLER NEREDEYDİ?





    Selamun Aleyküm.. Hayırlı Cumalarımız Olsun İnşallah.

Kaç haftadır yazmayı planladığım bir yazıydı bu. Bu güne kısmetmiş.
Evlendiğim an oturduğum semtte değişti. Kolay olmadı alışmam. Gürültüden, karmaşadan kopup, kuş uçmaz kervan geçmez , sessiz sakin bir yere gelmiştim. Hatta hiç alışamayacağımı sandığım  günler çok olmuştur.


  Bundan yıllar önceydi. Markete gitmiştim. Dönüş yolunda farklı bir yol deneyeyim dedim..

  İki bina bahçesi arasında dar bir geçitti..Yanları tel örgülerle çevrili..
  Oysa azcık daha yürüsem kocaman bir yol..
  Olacak ya! Oradan gideyim dedim.
  Tam dar yola girdim, onu gördüm karşımda. Genç bir delikanlı.. Üstü başı pis, yer yer yırtık.Kafası arada seğiriyor. Tel örgülerden tutmuş zar zor yürümeye çalışıyor. 

  Korktum. Gerçekten korktum ve tırsa tırsa yanından geçtim. Dönüp bakmadı bile.. Umursamadı beni. Ama bir daha o yoldan geçmedim.


  Yinede gördüm onu sürekli. Tutunarak yürüyordu..Taki tutunacak bir şeyi kalmayana kadar..Sonra gerisin geri dönüyordu aynı yolu.

Dengesini sağlamak için, tek eli yukarda sürekli sallanıyordu..Adımları tuhaftı..Hem aksıyor, hem hızlı hızlı atıyordu düşmemek için..Yani yeni yürümeye başlayan bir bebek gibi..Sağa sola savrula savrula..

  Allah biliyor ya. Akli dengesi yerinde değil sanıyordum.. Yanından geçmeye çekinir oldum. Onu kendi halinde gördükçe alıştım sanırım..Yanından geçip gitmeyi öğrendim.


  Bir yaz günüydü. Çocukları parka götürmüştüm. Yine gördüm onu..Salıncakların hemen yanındaki banklarda.. 5-6 kişilik bir arkadaş grubunun arasında... Gülüp eğlenirken..Konuşabiliyor mu? Bilmiyorum..Bir şeyler söylemeye çalışırken duydum ama pek anlamadım.. Ne fark eder ki..Evet. Şaşırdım sonra şaşırdığıma şaşırdım. Neden yani..Engelli bir insanın arkadaşları olamaz mıydı? 


 Sonra hep birlikte kalktılar.. İki arkadaşı koluna girdi..Bir kaç adım attıktan sonra biri bıraktı, hatta diğerine de zorla bıraktırdı.."Yürür" falan diyordu..Hızlı hızlı  koşar gibi bir kaç adım attı, elleri yine havadaydı dengede durabilmek için..   Tam düşüyordu ki yakaladı arkadaşları..Tezahürat falan ettiler..Güle eğlene gittiler.


Hem üzüldüm, hem sevindim.

Ama en çokta utandım.
Düşüncelerimden utandım.
Kendimden utandım.

Aradan yıllar geçti. Daha önce hiç dikkat etmemiştim. Aslında o gün de pek dikkatimi çekmedi.

Günlerden cumaydı okula oğlumu almaya gidiyordum. Evinin önünde bekliyordu. Yanından geçip gittim.

Ve bir daha ki  cuma anladım. Ben yine okula gidiyordum.O yine kapının önünde bekliyordu. Cuma saatiydi..

Yan binadan arkadaşı çıktı ve koluna girdiği gibi camiye götürdü onu.

Sonraki cuma yine kapıdaydı. Bu sefer başka bir binadan çıkan kat görevlisini çağırdı.

Daha sonraki cuma yine gördüm onu kapıdaydı ve bekliyordu. Biri koluma girsin de beni namaza götürsün diye.

Şimdi düşünüyorum da

 Engeller bedenlerde mi? 
Yoksa beyinlerde miydi?

Rabbim o gencin sıkıntılarını gidersin. Benim gibi zavallı insanların bakışlarından korusun ve beni de affetsin..


   Hayırlı cumalar...







Yorumlar

  1. Ve aleykum yasemincim.Yaratılan her insan bizim ayetimizdir.Kuranda bize Allahın hidayet yoluna ileten bilgi ile enfüs ve afaki ayetlerimizde gözlemlerimiz ve tefekürlerimizdir.Gördüğümüz hiç bir şey tesadüfi değildir
    Rab rubuyyitenin tecellileri nakış olunuyor kalbimize bizi eğitiyor terbiye ediyor. İnsanı mükemmel yaratan yüce yaradan İnsanda hiç bir eksiklik Allaha kul olmaya asla engel değildir cünki Allah katında üstünlük takvadır.Hucurat 49/13 çok teşekür ederim yasemin ibretlik gözlemlemlerini tefekür ettik bir solukta okudum. Yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin :))
      İnsanda hiç bir eksiklik Allah'a kul olmaya asla engel değildir çünkü Allah katında üstünlük takvadır. :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deprem

BABAANNEM İÇİN..