Kayıtlar

Temmuz, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Neden?

 Bazı şeylerin nedeni olmaz. O an öyle olması gerektiği için öyle olmuştur,bilemezsin. Zaten sorgulamazsın da.. Mesela neden o kitabı okuyorsun, diye soruyorlar.. Düşünüyorum, ne diyeceğimi bulamıyorum. Evet okumak istediğim için, bilgi almak için, bir şeyler öğrenmek için, bana huzur verdiği için, sevdiğim için, canım öyle istediği için.. Liste uzayıp gidiyor ama karşımdakine verecek uygun bir cevap bulamıyorum çünkü en başta soru yanlış.  Neden susuyorsun, diyorlar mesela. İnsan her zaman anlatacak bir şey bulamayabiliyor ya da karşındaki dinleyici cevaplarına layık olmayabiliyor veya susmak istiyorsun, sadece biraz susmak..  Neden o konu hakkında yazmıyorsun, diyorlar. Yazmanın bir zamanı var bilmiyorlar..  Sürekli sorguluyorlar, nedenlerle boğuyorlar, gereksiz darlıyorlar keyfimi kaçırıyorlar.  Bazı şeylerin nedeni olmaz azizim! Sadece yaşarsın önünü sonunu sorgulamadan. 

Sus!

 İnsanlara güvenebilir misin? Ben güvenemem.. Hele herkesin haklı olmaya aşırı meraklı olduğu şu dönemde. Peki haklı olmak, yerli yersiz konuşmayı, karşısındakine ateş püskürtmeyi mi gerektirir?  Şaşırıyorum. Herkesin ateşle hakkını savunduğu şu dünyada bir köşeye sinmiş onları izliyorum, leş kargalarını andırıyorlar. Herkes ne kadar da saldırgan!  Oysa ne diyordu Hz. Ali (r.a) "Haklı olmak yetmez, haklı kalmak gerekir"  Tüm benliğimle iğreniyorum bütün o insanlardan. Karşısındakine söz hakkı tanımayan, hep kendini, sadece kendini haklı gören, yaptığı küçük bir iyiliği bile sürekli başa kakan, benimle senin, seninle onun, onunla yine benim dedikodumu yapan.. Arkamdan konuşan ama sonra sinsice yüzüme gülen herkesten. Etimle kemiğimle tüm benliğimle iğreniyorum.  Zalimin konuştuğu, mazlumun susturulduğu, sesi gür olanın bağırarak konuşmayı kendinde hak bulduğu, tüm o çapsız, biçimsiz insanlardan..  Bana uzak olmasını istediğim ama istenmedik ot misali dibimde biten, orakla sökü

Kitap Alışverişi 🥳

Resim
  Yakın zamanda Amazon %70 lere varan indirimle kitap satışı yaptı, aslında son zamanlarda kitap okuyamadığım için yeni kitap almak gibi bir düşüncem yoktu. Fakat Eylül ayında kitaplara zam geleceğini ve kitaplarda uygulanacak sabit fiyat yasasını duyunca aklımda olanların küçük bir kısmını almak istedim.  Peki nedir bu sabit fiyat yasası..  (Benim anladığım kadarıyla)  Küçük yayıncıyı korumak için çıkarılmış bir yasa. Evet, elbette korusunlar. Korumalılar da..  Ben de isterim bir kitapçıya gidip, görerek dokunarak alışveriş yapmayı ama biraz gerçekçi olalım kimse para basmıyor.  İnternet üzerinden satış yapan kitap siteleri aynı kitabı yarı fiyatına sattığı için insanlar kitapçılardan alışveriş yapmıyormuş ve bu durumdan kitapçılar zarar görüp dükkan kapatmak zorunda kalıyormuş.  Cümlemi tekrarlamak istiyorum  İnternet üzerinden satış yapan kitap siteleri aynı kitabı yarı fiyatına sattığı için..  Elbette indirimli olanı alacağız bunda anormal bir durum görmüyorum. Dediğim gibi tabii k

Canım Resim 😍🌺

Resim
Gelelim defterlerime. Daha önce söylemiştim sulu boya yapmaya nasıl karar verdiğimi hatırlamıyorum, çünkü atölye yıllarımda nefret ederdim. Ya böyle atölye yılları deyince havalı oluyor ama bakmayın öyle söylediğime, eğlencesine gidiyordum. Hani demiştim ya ortam güzel diye cidden çok güzeldi. Hafta sonları giderdim sohbet, muhabbet, çay kahve, yemek ne ararsanız vardı. Resim de yapardık tabi ama benim için bambaşka bir dünyaya açılan kapıydı orası. Ev ortamım kötü falan değildi yanlış anlaşılmasın, söylemek istediğim boyalarla dolu bir ev düşünün, herkes resim yapıyor. Kimse kimseyle tartışmıyor, kavga yok, çekememezlik yok, her taraf resim dolu, Kitaplığımızda ünlü ressamların resimlerinin, hayatlarının olduğu kitaplar falan benim için büyülü bir dünya. Kalbimin bir köşesi hala orada. Belki de bu yüzden bu kadar çok istiyorum bir atölyemin olmasını.. Neyse konu dağılmasın sulu boyadan ne kadar hoşlanmadığımdan bahsediyordum. O dönemlerde halam Almanya'dan bana iki defter ve gua

Yıkasam Temizlenir mi?

 Bazen her şey anlamını yitiriyor büyük bir umutsuzluk çöküyor, sonra karamsarlık.. Ciğerinde öküz büyüklüğünde bir acıyla kalakalıyorsun ve muhtemel ki kaldırmakta zorlanıyorsun. Ezildikçe eziliyorsun o seni derinden sarsan acının altında.. Önce gözlerin kararıyor, başında telaşlı bir duman. Oturup soluklanmak istiyorsun, belki gözlerini sımsıkı yumup başka bir diyara ışınlanmak ama olmuyor işte.. O göğsünde çöreklenen acı kalksa, azcık kaysa kenara derin bir nefes alsan belki biraz rahatlayacaksın.  Olmuyor, kaburgalarını sıkarcasına daralıyor için. Nefes almak için, içindeki umutsuzluğu söküp atmak için son bir gayret yumuyorsun gözlerini ve o toprak yolda yürürken görüyorsun ayaklarını, ayaklarına bakıyorsun toza bulanmış, biraz çamurlu.. Sonra kaldırıyorsun kafanı mavinin en tatlısı, yeşilin sonsuzu. Yüreğine oturan öküz kalkmış, derin bir nefes alıyorsun, seni sıkan ellerden kurtulup özgürlüğe yürüyorsun. Sonra ayaklarına takılıyor gözlerin ayakkabın çamurlu..