Yoklama 😊

Yine durgunluk var üzerimde. Böyle isteksiz, garip, biraz üzünçlü bir hallerdeyim.. Plan yapmam lazım ama tuhaf bir belirsizliğin sıkıntısını çekiyorum. Plan dahi yapamıyorum.
Hayatımdan gidenler gerçekten gider mi? Giderse ne kadar uzağa gider? O uzaklığın yolu çıkmaz mı yoksa bir yerde kesişir mi? Ya da hiç olmamış gibi, sanki bıçakla kesilmiş gibi bir anda kesilir mi kurulan tüm muhabbetler.
Hani diyor ya Küçük Prens
"Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden" diye. Sahi sorumlu muyum? Bir kediye, bir kitaba, bir komşuya, bir dosta, bir arkadaşa, bir eşe, bir kardeşe, bir öğretmene, dokunduğum bir taşa, gözyaşımı sildiğim ve buruşturup attığım o mendile.. Sorumluyum öyle mi? Hepsine mi? Hepsinden mi?
Peki gözümü dikip baktığım o ufuktaki bulut.. En çok ondan sorumluyum bence. Gözlerimin değdiği her noktasından sorumluyum. Bakarken kalbimden akıttığım duygularımdan sorumluyum.
Acıdan, öfkeden, kederden...
Sahi beni bu kedere sürükleyen ne?
Durup dururken gözlerimi nemlendiren keder de ne?
Niye yazdım ki ben şimdi bu satırları. Satırlarıma peyda olan acı da neyin nesi. Oysa yoklama almak için gelmiştim buraya. Hala okuyan birileri var mı diye merak etmiştim. Var mı? Okuyor musun? O zaman neden yazmıyorsun ki. Hadi yaz.. Ben varım de okuyorum de. Yorumlar az aşağıda baksan görürsün zaten. Yaz ki en azından kendi kendime konuşmadığımı bileyim.
Ya da yazma, boş ver.


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deprem

BABAANNEM İÇİN..