Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.
Son zamanlarda baya bir boşladım.
Her şeyi...
Oysa çok güzel bir düzen kurmuştum kendime. Hem sağlıklı beslenme hem zamanımı planlama konusunda.. Düzenim bozulunca bocaladım ve bu beni mutsuz etmeye başladı.
Aslında çok kilolu olmadım hiç ama fazlam vardı tabii. Bu 'fazla' göreceli bir kavram, kişiye göre değişiklik gösterir. Yıllar önce diyetisyene gittiğimde 55 kilonun benim için ideal olduğunu söylemişti. Fakat bana göre ideal olan 52-53 arasıydı.. Ben ise 56 nın altına asla inemiyordum. Hatta bir ara 64 e kadar çıkmış (iki yıl önce) ve yeter deyip sağlıklı beslenmeye başlamıştım. 3-4 ay gibi kısa bir zamanda 52 ye indim. Nasıl oldu ben de bilmiyorum ama oldu. 😂 Diyet psikolojisinden sıyrılınca oluyor demek ki. Aslında her şey beyinde bitiyor. Zayıflama düşüncesini atmak yeterli oluyor. Mesela şöyle düşündüm ben hep. Ben değerliyim çünkü yaratılmışım ve benden bir tane daha yok bu dünyada, hem nasıl olsun 😏 Öyleyse midem de değerli, çöp değil ki her şeyi doldurayım. Vücuduma zararlı olan her şeyi çıkardım hayatımdan. Mesela cips çok severim ama öğrendim ki onu sevdiren tadı değil de içine koydukları bağımlılık yapan çin tuzuymuş. Diğer bütün paketli gıdalar için de aynı şeyi düşünebiliriz. Bu kandırmacaya neden alet olayım.
Rafine şekerin vücuda faydası yok o halde neden yiyeyim ki.. Bazen nefis çekiyor, genelde dur diyebiliyorum ama bazen ona da müsade ediyorum. Ye diyorum hadi bu sefer ye😊
Son zamanlarda baya bi müsade verdim nefsime, öyle ki bu bana fazladan 5 kilo olarak geri döndü. Şimdi baktığımda değdi mi diyorum ama demek ki o dönem vücudumun, ruhumun, nefsimin ona ihtiyacı varmış.. Olsun ben yine eski düzenime dönerim nasılsa. Kendimize duyduğumuz saygı için bile sağlıklı beslenmeye değer..
O zaman bugün benim için başlangıç olsun.. Bu yazıyı yazıyorum ki motivasyonumu artırsın. Sorumluluk bilincim çoğalsın.
Şimdi gelelim zamanı planlama, hedefler, planlar vs. vs. konulara..
Plan yapmayı çok seviyorum özellikle yapacaklarımı yazmayı. Yaptıklarıma işaret koymanın keyfi hiçbir şeyde yok.
Sene başında bazı hedefler belirlemiştim. Küçük bir kısmını tamamladım çünkü yılın ilk çeyreği hep çok hevesli geçer bende. Sonra biraz biraz yavaşlarım. Hele bir de motivasyonumu kaybettiysem durma noktasına gelir. Şuan öyleyim. Geri dönüp hedeflerime baktığımda kendi ellerimle yıktığım hayallerimi gördüm. Bir heves not almışım ama tamamlamamışım. Panik yok !
Daha senenin bitmesine çok var. Yılın kalanı için hemen yeni bir plan yapıp yola koyulmak için geç değil.
Benim planlarımın geneli okuma üzerine.
Ciltli kitapları yıla ya da aya bölüyorum böylece hem sıkılmadan okumuş oluyorum hem de yılı bitirip geriye baktığımda dopdolu geçmiş bir seneye şükrediyorum.
Okumanın yanı sıra sohbetlere de büyük önem veriyorum. Hepimiz insanız ve her şeyi bilmemiz mümkün değil. Burada YouTube devreye giriyor 😅 Eksikliğini hissettiğim her konuyu GÜVENİLİR kişilerden dinlemek, notlar almak hatta bazen farklı bakış açıları keşfetmek anlatamayacağım kadar güzel ve keyifli.
Hayatımdaki en büyük düsturlardan biri ölmek istemediğim yerde bulunmamak. Diğeri de bana katkı sağlamayacak insanlarla aynı ortamda olmamak. Hayat bu savuruyor işte, farkında olmadan giriveriyorum o ortamlara. İnsanım, bazen ayağım kayıyor. Böyle zamanlarda bıraktığım ipime sımsıkı sarılıyorum Elhamdülillah 😍 Her düştüğümde hiç bıkmadan yeniden ve yeniden kalkıyorum. Ruhumu ferahlatan o cümle hep içimde yankılanıyor. Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.
Şimdi yine ellerimden kayıp giden o ipi tutma çabasındayım. Yeni planlar yapma hayali bile yüzümü güldürüyor.
Sen değerlisin cümlesini basit bir sözcük olmaktan çıkarıp hayatıma geçirmek beni mutlu ediyor.
Peki hayatımızı nasıl planlarız?
Bu kişiye göre değişir.. Okuyor mu? Çalışıyor mu? Çok çocuklu mu? Aile büyükleri ile mi yaşıyor? Vs..vs..
Önce boş zamanları belirlemeliyiz.
Mesela ben. Tam bir boş zaman katiliyim😕
Sabahlarımı değerlendiremiyorum. Hele kahvaltı masası 🤦 en sevdiğim öğün kahvaltı 😍 yediğim de domates, salatalık, peynir, peynir, peynir ve yine peynir😂 her tür peynirin hastasıyım. Ama bir telefon ve çay gerçeği var ki işte orada tüm sıkıntı başlıyor. Zaten kahvaltımı uzatan da çay eşliğinde internette gezinmem. Bunu kısıtlamaya çalışıyorum şimdilerde.
Günlük hatta haftalık plan yapmanın önemi büyük. Yapacağımız işler belliyse günü planlamak daha kolay.
Ben sabahları okuma yapmayı seviyorum. Herkes uyurken okumak, not almak çok rahatlatıcı. Dikkatimi kolay toplayamadığım için genelde ciltli kitapları sabaha bırakıyorum. Yorulduğum zaman klasiklere yöneliyorum ondan da yorulursam polisiye, macera, korku yani rahat okuyabileceğim, dikkat gerektirmeyen eğlenceli kitaplarda buluyorum çareyi.. Anlayacağın kitaplardan yorulup yine kitaplarla dinleniyorum.
Eskiden önce kolay işleri yapar zorları sona bırakırdım ama artık öyle yapmıyorum. Çünkü zorlar sona kaldığında hep bir bahane buluyorum yarın yaparım, sonra yaparım, daha da sonra yaparım.. Yani erteleye erteleye o işi kendime çekilmez hale getiriyorum. Önce zor işleri bitirdiğimde üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi oluyor, rahatlıyorum. Diğer kolay işleri güne yayarak yapabiliyorum.
Günlük plan yapmak çok önemli özellikle rutin oluşturmak.. Düzenli günlük planın olursa ve her gün aynı planı uygularsan onlar artık iş olmaktan çıkıyor ve alışkanlık halini alıyor.
Mesela basit bir örnek vermek gerekirse
Sabah kalkınca
☘️ Karamel'in kumunu temizle
☘️ Çöpleri çıkar
☘️ Camların önünü sil
☘️ Kahvaltı yap
☘️ Evi süpür gibi..
Her şeyi yazarak yapmayı sevdiğimden böyle bir liste bende çok işe yarıyor. Sorumluluklarımı yerine getirdiğimde günün geri kalanı benim oluyor..
Üşenme. Sen de kalk ve kendi listeni hazırla. Hedefler koy, hedeflerine ulaşmak için azimli ol, çok çalış arada dur, dinlen, nefes al. Sonra tekrar kaldığın yerden devam et. Ama mutlaka bi amacın olsun. Biz bu dünyaya mutfakla tuvalet arasında vakit geçirmek için gelmedik.
Resim yap
Dikiş dik
Doğayı keşfet
Gökyüzüne bak
Müzik dinle, müzik aleti çalmayı öğren
Örgü ör
Kitap oku
Dinini araştır
Ne bileyim bul işte bişey. Onu da ben mi söyleyeyim
Hadi selametle..
Her şeyi...
Oysa çok güzel bir düzen kurmuştum kendime. Hem sağlıklı beslenme hem zamanımı planlama konusunda.. Düzenim bozulunca bocaladım ve bu beni mutsuz etmeye başladı.
Aslında çok kilolu olmadım hiç ama fazlam vardı tabii. Bu 'fazla' göreceli bir kavram, kişiye göre değişiklik gösterir. Yıllar önce diyetisyene gittiğimde 55 kilonun benim için ideal olduğunu söylemişti. Fakat bana göre ideal olan 52-53 arasıydı.. Ben ise 56 nın altına asla inemiyordum. Hatta bir ara 64 e kadar çıkmış (iki yıl önce) ve yeter deyip sağlıklı beslenmeye başlamıştım. 3-4 ay gibi kısa bir zamanda 52 ye indim. Nasıl oldu ben de bilmiyorum ama oldu. 😂 Diyet psikolojisinden sıyrılınca oluyor demek ki. Aslında her şey beyinde bitiyor. Zayıflama düşüncesini atmak yeterli oluyor. Mesela şöyle düşündüm ben hep. Ben değerliyim çünkü yaratılmışım ve benden bir tane daha yok bu dünyada, hem nasıl olsun 😏 Öyleyse midem de değerli, çöp değil ki her şeyi doldurayım. Vücuduma zararlı olan her şeyi çıkardım hayatımdan. Mesela cips çok severim ama öğrendim ki onu sevdiren tadı değil de içine koydukları bağımlılık yapan çin tuzuymuş. Diğer bütün paketli gıdalar için de aynı şeyi düşünebiliriz. Bu kandırmacaya neden alet olayım.
Rafine şekerin vücuda faydası yok o halde neden yiyeyim ki.. Bazen nefis çekiyor, genelde dur diyebiliyorum ama bazen ona da müsade ediyorum. Ye diyorum hadi bu sefer ye😊
Son zamanlarda baya bi müsade verdim nefsime, öyle ki bu bana fazladan 5 kilo olarak geri döndü. Şimdi baktığımda değdi mi diyorum ama demek ki o dönem vücudumun, ruhumun, nefsimin ona ihtiyacı varmış.. Olsun ben yine eski düzenime dönerim nasılsa. Kendimize duyduğumuz saygı için bile sağlıklı beslenmeye değer..
O zaman bugün benim için başlangıç olsun.. Bu yazıyı yazıyorum ki motivasyonumu artırsın. Sorumluluk bilincim çoğalsın.
Şimdi gelelim zamanı planlama, hedefler, planlar vs. vs. konulara..
Plan yapmayı çok seviyorum özellikle yapacaklarımı yazmayı. Yaptıklarıma işaret koymanın keyfi hiçbir şeyde yok.
Sene başında bazı hedefler belirlemiştim. Küçük bir kısmını tamamladım çünkü yılın ilk çeyreği hep çok hevesli geçer bende. Sonra biraz biraz yavaşlarım. Hele bir de motivasyonumu kaybettiysem durma noktasına gelir. Şuan öyleyim. Geri dönüp hedeflerime baktığımda kendi ellerimle yıktığım hayallerimi gördüm. Bir heves not almışım ama tamamlamamışım. Panik yok !
Daha senenin bitmesine çok var. Yılın kalanı için hemen yeni bir plan yapıp yola koyulmak için geç değil.
Benim planlarımın geneli okuma üzerine.
Ciltli kitapları yıla ya da aya bölüyorum böylece hem sıkılmadan okumuş oluyorum hem de yılı bitirip geriye baktığımda dopdolu geçmiş bir seneye şükrediyorum.
Okumanın yanı sıra sohbetlere de büyük önem veriyorum. Hepimiz insanız ve her şeyi bilmemiz mümkün değil. Burada YouTube devreye giriyor 😅 Eksikliğini hissettiğim her konuyu GÜVENİLİR kişilerden dinlemek, notlar almak hatta bazen farklı bakış açıları keşfetmek anlatamayacağım kadar güzel ve keyifli.
Hayatımdaki en büyük düsturlardan biri ölmek istemediğim yerde bulunmamak. Diğeri de bana katkı sağlamayacak insanlarla aynı ortamda olmamak. Hayat bu savuruyor işte, farkında olmadan giriveriyorum o ortamlara. İnsanım, bazen ayağım kayıyor. Böyle zamanlarda bıraktığım ipime sımsıkı sarılıyorum Elhamdülillah 😍 Her düştüğümde hiç bıkmadan yeniden ve yeniden kalkıyorum. Ruhumu ferahlatan o cümle hep içimde yankılanıyor. Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır.
Şimdi yine ellerimden kayıp giden o ipi tutma çabasındayım. Yeni planlar yapma hayali bile yüzümü güldürüyor.
Sen değerlisin cümlesini basit bir sözcük olmaktan çıkarıp hayatıma geçirmek beni mutlu ediyor.
Peki hayatımızı nasıl planlarız?
Bu kişiye göre değişir.. Okuyor mu? Çalışıyor mu? Çok çocuklu mu? Aile büyükleri ile mi yaşıyor? Vs..vs..
Önce boş zamanları belirlemeliyiz.
Mesela ben. Tam bir boş zaman katiliyim😕
Sabahlarımı değerlendiremiyorum. Hele kahvaltı masası 🤦 en sevdiğim öğün kahvaltı 😍 yediğim de domates, salatalık, peynir, peynir, peynir ve yine peynir😂 her tür peynirin hastasıyım. Ama bir telefon ve çay gerçeği var ki işte orada tüm sıkıntı başlıyor. Zaten kahvaltımı uzatan da çay eşliğinde internette gezinmem. Bunu kısıtlamaya çalışıyorum şimdilerde.
Günlük hatta haftalık plan yapmanın önemi büyük. Yapacağımız işler belliyse günü planlamak daha kolay.
Ben sabahları okuma yapmayı seviyorum. Herkes uyurken okumak, not almak çok rahatlatıcı. Dikkatimi kolay toplayamadığım için genelde ciltli kitapları sabaha bırakıyorum. Yorulduğum zaman klasiklere yöneliyorum ondan da yorulursam polisiye, macera, korku yani rahat okuyabileceğim, dikkat gerektirmeyen eğlenceli kitaplarda buluyorum çareyi.. Anlayacağın kitaplardan yorulup yine kitaplarla dinleniyorum.
Eskiden önce kolay işleri yapar zorları sona bırakırdım ama artık öyle yapmıyorum. Çünkü zorlar sona kaldığında hep bir bahane buluyorum yarın yaparım, sonra yaparım, daha da sonra yaparım.. Yani erteleye erteleye o işi kendime çekilmez hale getiriyorum. Önce zor işleri bitirdiğimde üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi oluyor, rahatlıyorum. Diğer kolay işleri güne yayarak yapabiliyorum.
Günlük plan yapmak çok önemli özellikle rutin oluşturmak.. Düzenli günlük planın olursa ve her gün aynı planı uygularsan onlar artık iş olmaktan çıkıyor ve alışkanlık halini alıyor.
Mesela basit bir örnek vermek gerekirse
Sabah kalkınca
☘️ Karamel'in kumunu temizle
☘️ Çöpleri çıkar
☘️ Camların önünü sil
☘️ Kahvaltı yap
☘️ Evi süpür gibi..
Her şeyi yazarak yapmayı sevdiğimden böyle bir liste bende çok işe yarıyor. Sorumluluklarımı yerine getirdiğimde günün geri kalanı benim oluyor..
Üşenme. Sen de kalk ve kendi listeni hazırla. Hedefler koy, hedeflerine ulaşmak için azimli ol, çok çalış arada dur, dinlen, nefes al. Sonra tekrar kaldığın yerden devam et. Ama mutlaka bi amacın olsun. Biz bu dünyaya mutfakla tuvalet arasında vakit geçirmek için gelmedik.
Resim yap
Dikiş dik
Doğayı keşfet
Gökyüzüne bak
Müzik dinle, müzik aleti çalmayı öğren
Örgü ör
Kitap oku
Dinini araştır
Ne bileyim bul işte bişey. Onu da ben mi söyleyeyim
Hadi selametle..
Yorumlar
Yorum Gönder