Korona Günleri 10



 Şu pandemi o kadar uzun sürdü ki  hiç bitmeyeceğini düşünmeye başladım.. Evet aşılar çıktı, çıkmaya devam ediyor, tedavi olanağı arttı ama yine de bitmesine dair umudumu kaybettim.

Eskiden normal gördüğümüz her şey 'lüks' oldu; yürüyüşe gitmek, parka gitmek, arkadaşlarla birlikte kafeye gitmek, canın sıkıldığında kafa dinlemek için alıp başını gitmek.. pazarda rahat rahat dolaşmak bile.

Evet, evde geçmesini sevdiğim, sosyalleşmekten hoşlanmadığım bir hayatım var ama bu ben böyle istediğim için böyleydi hep, hiçbir olgunun dayattığı bir durum değildi. Eve kapanırdım sonra istediğim zaman çıkardım; sonunu düşünmeden.. 

Oysa şimdi öyle değil. Tedirginiz her daim, hoş ben  evde keyifliyim ama yine de bitsin istiyor işte insan. Bitsin ve biz eski rahat günlerimize dönelim. Ne kadar çok alışmışız öyle değil mi rahata! 

O an için anlamsız gelen ne kadar çok 'an' şimdi keşkemiz, özlemimiz oldu.  

Sanırım bundan sonra düze çıkamayacağız. Pandemi bitse bile hep başkaları gelecek. Baksanıza çekirge istilası, fare istilası, yangınlar, depremler tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de müsilaj.. 

Hayatım boyunca duymadığım bir kelime, e onu da artık cahilliğime verin. İnsanoğlunun kirlettiği denizler, belki de tarihte ilk! Ne kadar acı.. 

Fakat daha da acısı bu konuda hala bir şey yapmıyor oluşumuz. Denizlerin temizletilmesinden bahsetmiyorum. Benim söylediğim biraz daha kişisel.. 

Eskiden Küresel ısınma dediğimiz zaman "Amaaann, kutup ayılarını ben mi düşüncem" diyordu insanlar, şimdi görüyoruz ki küresel ısınma yalnızca buzulların erimesine ve kutup ayılarının neslinin tükenmesine sebep olmuyor, yanı başımızdaki denizlerin bu denli kirlenmesine de sebep oluyor. O zaman kolları sıvamanın zamanı geldi sanki  ;) 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deprem

BABAANNEM İÇİN..