Hayâl kursam gerçek olur mu?

Çok uzun zamandır kurarım hayâlini.. Olacağı yoktur belki, kim bilir ama yine de kurarım işte.
Düşünsene ormanın kenarında, yosun kaplı küçük bir gölün kıyısında, insanlardan, kötülüklerden uzakta, yeşermiş ahşaplardan yapılma bir kulübenin tam yanında, bembeyaz, küçük ama sımsıcak bir resim atölyesindesin..

Dışı başka içi başka bir dünya.
Ağaçlara bakıp huzur doluyorsun sonra içeri girip o huzurla tabloların arasında dolaşıyorsun..
Geniş camlarından bazen ormanı bazen de ahşap evini izliyorsun.
Sonra fırçanı alıyorsun eline
Yakışıklı Wintonlarından maviyse en mavisi, yeşilse en derini.. boyuyorsun hesapsızca, kime ne..
Duvarlarına boyalar sıçratıyorsun. Korkma! Orası senin. Kim ne diyebilir ki. Tablolarını asıyorsun her tarafa.. Üzerine kıvrılmış yatan kedini kenara itiyorsun, berjere oturabilmek için. Uzaktan bakıyorsun tekrar tekrar yaptığın her resme..
Düşünsene eşin odun toplamaya gitmiş, çocuklar ağaçların yaşını tahmin etmeye çalışıyor. Bir köpeğin var kapıda Kurt- Kangal kırması.. İsmi Yaman.. Hani komşular şikayet ediyor diye vermek zorunda kalmıştın ya bir zamanlar. Geri alıyorsun onu. Yaman yine sana aşık, ayrılmıyor dibinden. Sen, gitti diye ağlamıyorsun artık. Yanıbaşında çünkü.. Hâlâ alerjisi varmış mesela kedilere, hâlâ kekinden bir parça ısırdın diye saldırıyormuş bacaklarına, hâlâ çok yorulunca kucağına atlıyormuş beni taşı diye.. Derin bir ahh geçmiyormuş içinden onu her düşündüğünde.. Düşünsene.
Bir hayâl bırak şimdi buraya, sayki gerçek..
Kim bilir, belki bir gün hepsi gerçekleşecek.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deprem

BABAANNEM İÇİN..